kuzey ırak a arabayla gitmek
Irak Kürtleri niçin Batı'ya gitmek için hayatlarını tehlikeye atıyor? 30 Kasım 2021. Kaynak, Reuters. Fotoğraf altı yazısı,
1. Gürcistan – Gürcistan’a gitmek ile ilgili GÜRCİSTAN GEZİ REHBERİ ‘mizden bilgi alabilirsiniz 2. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 3. Mayıs 2017 itibariyle Ukrayna. Yeşil pasaportunuz varsa? Eğer yeşil pasaport sahibiyseniz daha fazla ülkeye vizesiz girme hakkına sahipsiniz.
Alakartrestoran ve 24 saat açık resepsiyon sunan Hotel Molika, Pelister Milli Parkı'nda, Bitola'ya arabayla 15 dakikalık mesafede yer almaktadır. Tesiste ücretsiz Wi-Fi erişimi ve ücretsiz özel otopark mevcuttur. Hotel Molika'nın odalarının tamamı minibar ve uydu TV ile donatılmıştır.
Otoyollarda uygulanan hız limitleri bugün itibarıyla artırıldı. Vatandaşlar artık, bazı yollarda yasal limitler dahilinde 154 km/sa hıza ulaşabilecekler. Peki hangi otoyolda hangi hız limiti uygulanacak? Sakarya-Kurtköy-Odayeri-Kınalı (Kuzey Marmara Otoyolu): 140 km/sa.
LütfenGitmek İstediğiniz Ülkeyi Seçin 444 77 34. Seyahat Sağlığı Danışma Hattı. Seyahat Sağlığı El Kitabı
Les Meilleurs Site De Rencontre Gratuit. Yazı İçeriğiIrak’a Nasıl Gidilir?Erbil’e Nasıl Gidilir?Diyarbakır’dan Erbil’e Nasıl Gidilir?Kuzey Irak Vizesi Havayolu şirketlerinin kampanyasında İzmir-Mardin ve Diyarbakır-İzmir uçak bileti bulunca hiç düşünmeden iki kişilik bilet aldık. Amacımız Mardin, Diyarbakır ve çevre illeri gezmek, görülecek yerleri görmek ve yerel lezzetleri tatmaktı. Her gezi öncesi yaptığım gibi, gidilecek yerlerle ilgili ayrıntılı araştırma sırasında Mardin’den Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin bundan sonra IKBY olarak anılacak başkenti Erbil’e otobüs seferleri olduğunu öğrendim. Bunun üzerine otobüs firmalarını ve seferleri buldum. Her bir firmayı tek tek aradım. Aldığım geri dönüşler beklediğimden de iyiydi. IKBY’ni araştırmaya başladım. Irak gezilecek yerler, Irak’ta ne yenir ve Irak şehirlerarası ulaşım nasıl diye. Ayrıntılı araştırmadan sonra yol arkadaşıma yol planımızda değişiklik yapma önerimi paylaştım. Kafasındaki bir iki ufak sorun da aşıldıktan sonra Mardin’e iner inmez Erbil’e gitmeye karar verdik. Sosyal medyadan takip ettiğim sitelerden bazılarına, IKBY yani Erbil, Musul ve Duhok’a daha önce giden olup olmadığını varsa tecrübelerinden yararlanmak istediğimi yazmıştım. Gelen yanıtlar olumluydu. Bir takipçi ise “El bombası. Çelik yelek. Bolca mühimmat falan işte gerisi önemli değil” diyerek kendince dalga geçmişti benimle. Erbil’e gideceğimi duyan bazı arkadaşlar, “Ne işin var orada?” diye şaşkınlıkla soruyorlardı. Bu ve benzeri sorulara yanıt vermem genelde. Neden olmasın? İnsan merak ediyor, ben de merak ettim. Türkiye’nin yanı başındaki komşusu, IKBY’nin başkenti Erbil’de iki milyondan fazla insan yaşıyor. Son yılların gelişen ve büyüyen gözde başkenti Erbil hakkında ne biliyoruz? Kocaman bir hiç. Ön yargılarımız ve korkularımız var. Albert Einstein’ın dediği gibi, “Ön yargıları yok etmek, atomu parçalamaktan daha zordur.” Ön yargı; kin, nefret, korku, hoşnutsuzluk ve reddetmeyi içinde taşır. Erbil’e Nasıl Gidilir? Bu arada Mardin’de bir çok otobüs firmasını aradım. Mardin–Erbil arası uygun bir otobüs bulamadım. Her aradığım firma “gelin yardımcı oluruz” dediler ama, ben işi sağlama alıp gün kaybı yaşamak istemedim. Hemen hepsi Silopi’ye giderseniz sürekli araç bulursunuz dediler. Yaklaşık ondan fazla telefon konuşmasından sonra Diyarbakır’dan saat kalkan Can Diyarbakır firmasının seferi olduğunu öğreniyorum. Can Diyarbakır’ı arıyorum, telefona çıkan kadın görevli ayrıntılı bilgiler verdi ve Mardin’e indiğimiz gün, 29 Mayıs, saat bilet rezervasyonumuzu yaptırdık. Karşılıklı telefonlarımızı teyit ettikten sonra, bir gün öncesinde yeniden görüşmek üzere konuşmayı sonlandırıyoruz. Konuşmadan hemen sonra, telefonuma bilet rezervasyonumun yapıldığına dair mesaj geliyor. 29 Mayıs’ta İzmir Adnan Menderes Havaalanı’nda arkadaşla buluştuk. uçağa bindik. Kısa bir yolculuktan sonra Mardin Havaalanı’na indik. Havaalanı oldukça küçük, sevimli ve temiz bir görünüme sahip. Kızıltepe–Mardin yolu üzerinde, Mardin’e 15 km mesafede. Taksi ve belediye otobüsleriyle şehre ulaşımda herhangi bir sorun bulunmuyor. Yollar oldukça düzgün ve güzel. Havaalanında bindiğimiz belediye otobüsüyle otogara doğru yola çıkıyoruz. Şehre girerken kamu binalarının önündeki beton bloklar, polis panzerleri ve tomaların yoğunluğu dikkat çekiyor. Ayrıca bu dönemin çok övündüğü inşaat çılgınlığı da göze çarpıyor. Gözümüzün gördüğü her yer inşaat, şehrin her yerinde büyük bloklar var. Otobüsümüz yeni şehrin içini boydan boya geçerek otogara ulaşıyor. Mardin otogarı şehrin dışında yer alıyor. Otogar oldukça sessiz ve sakin. Arada bir otobüs geliyor, kısa bir hareketlilik oluyor yine sessizliğe bürünüyor. Daha Fazla Okuyun Necef Gezi Rehberi Diyarbakır’dan gelecek ve bizi Erbil’e götürecek otobüsü bekliyoruz. Beklerken kafeden çay içip simit yemek istiyoruz. Kafedeki genç oturduğu yerde uyuyor; çay ve simit istiyoruz eliyle göstererek alın diyor. Havanın oldukça sıcak olması ve ramazan dolayısıyla hemen herkes çok ağır hareket ediyor. Simidimizi yeyip çayımızı içerken beklediğimiz otobüs şoförü cep telefonundan arıyor. otogarda olacağını ve bizimde orada olmamızı istiyor. Diyarbakır’dan Erbil’e Nasıl Gidilir? Konuştuğumuz gibi bizi IKBY’nin başkenti Erbil’e götürecek otobüse biniyoruz. Yol boyunca Nusaybin, Cizre ve Silopi’den geçerek Habur Sınır Kapısı’na ulaşıyoruz. Mardin–Habur Sınır Kapısı arası 225 km. Her yerleşim yerinin girişinde polis kontrol noktaları var. Gelen ve giden herkes aranıyor. Daha Fazla Okuyun Kerkük Gezi Rehberi Yol oldukça rahat ve güzel. Nusaybin’e kadar Suriye sınırına paralel yol alıyoruz. Gittiğimiz yolun sol tarafı mayınlı arazi, askeri gözetleme kuleleri, dikenli teller ve Suriye tarafı. Nusaybin ile Suriye arası üç beş metre ya var ya yok durumunda. Nusaybin ile Suriye’nin Kamışlı ilçesi çok ama çok yakın komşu. Nusaybin Sınır Kapısı yaşanan olumsuzluklar yüzünden kapalı durumda. Binlerce dönüm arazi mayınla kaplanmış. Gerek insanlar arasında gerekse uluslararasında kavganın ve savaşın ne kadar anlamsız olduğunu düşünüp hüzünleniyoruz. Bütün bunları görünce barışın çok ucuz ve kolay olduğunu savaşın ise ne kadar pahalı olduğunu hatırlamamak elde değil. İnsanın insanca yaşama savaşının dışındaki bütün savaşlara bir kez daha hayır diyoruz. Habur Sınır Kapısı oldukça kalabalık. Rutin aramalar, pasaport kontrolleri derken köprüden geçerek Irak tarafına geçiyoruz. Sınırın girişinde Irak askeri bulunuyor. Girişten hemen sonra yer alan Halil İbrahim Sınır Kapısı’nda ise IKBY Peşmergeleri görev yapıyor. Halil İbrahim Sınır Kapısı’nda IKBY bayrağı dalgalanıyor. Peşmergelerin görev yaptığı büroların içinde Molla Mustafa Barzani’nin resimleri ve IKBY’nin bayrakları bulunuyor. Molla Mustafa Barzani 1903-1979 yılları arasında yaşamış, 1946’da kurulan Mehabad Kürt Cumhuriyeti’nin kuruluşunda önemli rol oynamış ve Mesut Barzani’nin babasıdır. Kuzey Irak Vizesi Yeşil pasaport sahibi Türk vatandaşları Irak’a vizesiz girebilmektedir. Umuma mahsus pasaport bordo sahipleri ise havayoluyla doğrudan Bağdat, Basra, Musul, Erbil ve Süleymaniye şehirlerine uçuşlarında havaalanında 10 gün kalış süreli vize alabilmekteler. Bordo pasaport sahipleri Kuzey Irak’a karayolu ile gitmek istediklerinde ise Habur-İbrahim Halil Sınır Kapısı’nda cüzi bir ücret karşılığında 30 gün süreli giriş vizelerini alabilirler. Ancak bu vize ile yalnızca Duhok, Erbil ve Süleymaniye şehirlerine gidildiğini unutmayın! Yaklaşık 4 saat sonra kapıdan çıkıyoruz. Artık IKBY’ndeyiz. Sınır Kapısının hemen yanında Zaho bulunuyor. Zaho, Irak’ın kuzey bölgesinde yer alan IKBY’ne bağlı Duhok’un bir ilçesidir. 350 bin nüfusa sahip ve nüfusunun çoğunluğunu Kürtler oluşturuyor. Türkiye sınırına çok yakın bir şehirdir. Şehirde bir üniversite var. Zaho–Duhok arası mesafe ise 60 km. Zaho’dan yola çıkıyoruz. Zaho’dan sonra Duhok’a uğruyoruz. Yol Duhok’un ortasında geçiyor. Duhok dağların ortasında bulunuyor. Duhok Kürtçe’de “küçük köy” anlamına geliyor. 500 bin nüfusa sahip ve nüfusunun çoğunluğu Kürtler ve Süryanilerden oluşuyor. Şehirde Duhok ve Amerikan Üniversiteleri var. Daha Fazla Okuyun Bağdat Gezi Rehberi Duhok’tan yola çıkıyoruz. Yol zaman zaman iyi, zaman zaman kötü durumda. Musul’daki çatışmalardan dolayı ve Musul’un Arapların elinde olması nedeniyle, yolun belli bir bölümden sonrası tali yollar şeklinde devam ediyor. Mardin’den çıktığımız yola Erbil’e ulaşarak son veriyoruz. Duhok–Erbil arası 125 km. Her yerleşim bölgesine girerken Peşmergeler tarafından kontroller yapılıyor. Erbil yolculuğumuza başlamadan önce İzmir’den tanıdığımız bir arkadaşın Erbil’de yaşayan ve zaman zaman İzmir’e gelen bir arkadaşıyla Himdad İsmail iletişim kurmuştuk. Bize Erbil’de yardımcı olacaktı. Erbil otogarına inince, otobüste tanıdığımız ve Süleymaniye’de yaşayan ve orada ticaret yapan Vanlı bir arkadaş, arkadaşı telefonla aradı. O da bizi otogarda bekliyormuş. Buluştuk, tanıştık ve kısa zamanda arkadaş olduk. Otele yerleşir yerleşmez, bizi dışarı çıkardı. Oldukça nezih bir bölgede çay içip sohbet ettik. Himdad İsmail’le ertesi gün buluşmak üzere bizi otele bıraktı. Uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra dinlenme vakti idi. Erbil’de bulunduğumuz günlerde bizi bir an olsun yalnız bırakmadı. Görmek istediğimiz her yere götürdü. Hatta şehir dışında görülmesi gereken yerlere bile götürdü. Erbil hakkında bilmemiz gereken her şeyi anlattı. Misafirperverliği nedeniyle kendisine, arkadaşım ve ben, her şey için çok teşekkür ederiz. Teşekkürler Himdad İsmail. Şimdilik bu kadar. Bir sonraki yazıda Erbil için buluşmak üzere…
pkknin kokunu kazimaya yaklastigimiz icin abd'nin artik yapmamizi engelledigi sey. akabinde kizil hac tarafindan bolgeye bol bol kina yardimi baslamistir. girildiği anda çıkılması çok zor pişman olunacak bir eylem. amerika'nın kuzey ırak'taki iş bitiren amelesi gibi olacağımız bir eylem. burda atip tutan arkadaslarin ulku ocaklarina basvurarak fasist irak turkmen cephesinin yanina-ki bu turkmen cephesini pek savastigi savasacagi da yoktur ya- kolayca gidebilecekleri durum..askere gitmeyi beklemeye gerek yok..gidiniz turkmen kardeslerinizi koruyunuz soykirima karsi..ruslarin cecen isgalinde ve gurcistan abhazya gerginligine bircok cecen, abhaz ve kuzeykafkasyali ,cecenistana ve abhazyaya giderek savasti..cecenistan ilk savasi kazandi,abhazya de facto bagimsizligini ilan etti..bu emsalde turk kardeslerimizden de evlerinin sicakliginda ekran karsisinda sallamak yerine iraka gidip turkmen kardeslerine yardimlarini bekliyoruz...haydi ya allah..kim tutar akincilari.... türkiye için bahis konusuysa, hali hazırda yaklaşık 15 km. içerde bir ileri karakolu bulunan ülke için, "kuzey ırak'ta ilerlemek" biçimini alması gereken düşünce. vakti zamanında çekiç operasyonu gibi bir isimde çok kez yapılmış ve yapılmaya devam etmekte olan hadisedir. tamamen anti terör amaçlıdır. en azından eskiden öyleydi. abd gerçekleştirdiğinde amacına ulaşan, türkiye gerçekleştirdiğinde eskiden haydi haydi ulaşan, ama artık ulaşamayan eylem. normaldir, abd ve türkiye zıt amaçlarla giriyorsa ve abd amacına ulaşıyorsa... kuzey ırak’a “girmek” için üçüncü kez “siyasî irade gerekmekte” dedi yaşar büyükanıt.“türk ordusu mahalle kabadayısı değildir” sözlerini de ekledi. malûm hükümet meclis’e sunacak, meclis onay kuvvetleri anayasanın madde ve fıkralarına böylesine deriden bağlı görmek gözlerimi yaşarttı. bu arada not olsun diye ekliyorum; 'sunni' bağdat ile 'şii' basra'nın yanında ırak'ın "laik" tek bölgesi burası 367 komedisinde, muhtıralar gırla giderken anayasaymış, demokratik teammüllermiş vız gelir tırıs giderken iş dış siyaset/güvenlik gibi türkiye’de sivillerin askerin sözünden çıkmadığı bir alanda bile “mevzuat” düşkünlüğü sergilenmesi bana tuhaf ya, gerçekten kuzey ırak’a girmek bir hayat memat meselesi ise asker bir harekat başlatsa ve operasyonu tamamlasa türkiye’de “gel bakalım sen nasıl meclis onayı olmadan bunu yaparsın” diye askeri yargılayabilecek bir kurum, kuruluş, güç var mı ki türkiye’de ?nedir yani nedir nedir bu “mevzuat” düşkünlüğü iş kuzey ırak’a gelince?halihazırda güç kaybeden akp’yi 22 temmuz öncesi “kürtçü” – “abd işbirlikçisi” göstererek iyice çaptan düşürmek. chp, genç parti ve mhp de bu pası görüyor.“nato’nun ikinci dünyanın beşinci en güçlü ordusu” abartısına rağmen kuzey ırak’a sahiden girildiğinde bir bataklığa saplanma riski ortada duruyor. bu riski tek başına almak da zor iş. 22 temmuz öncesi ve daha da öncesi arkasındaki sermayeye güvenip orduyu karşısına almaktan başka risk almayan kişilerce üstlenmek istenmeyen sorumluluk. kendileri şu sıralar şehit cenazelerinde yuhlanmak yerine garantili bölgelerde şakşakçılarına "şehit cenazesine gitmek şehidi siyasi olarak istismar etmektir" mealinde laflar edip ardından "şehitler ölmez, onlar en yüksek makama nail olmuştur, hepimize nasip olmaz bu" gibilerden laflar edip istismardan uzak söylemlerde bulunmaktadırlar. türkiye'de yaşayanlar neden popomuz bir türlü bataktan kurtulmuyor derken bunları da hesaba katmalıdır. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
Konsolosluk Yurt Dışı Seyahat Duyuruları Irak'a seyahat etmek isteyen vatandaşlarımıza duyuru/Irak ile vize rejimimiz Irak'a seyahat etmek isteyen vatandaşlarımıza duyuru/Irak ile vize rejimimiz Türk vatandaşlarının tabi olduğu vize rejimi Diplomatik, hizmet, hususi ve umuma mahsus pasaport hamilleri vizeye tabidir. Resmi pasaport hamili vatandaşlarımızın, Irak’ın dış temsilciliklerinden vize alması gerekmektedir. Irak, geçerli umuma mahsus pasaport hamili vatandaşlarımıza havayoluyla Irak’a yapacakları 30 günü aşmayacak turistik amaçlı seyahatleri için havalimanlarında vize vermektedir. Diğer taraftan, Basra’ya uçuş seferi düzenleyen Birleşik Arap Emirlikleri, Lübnan, Suriye gibi diğer ülkelerden aktarmalı olarak Irak’a seyahat eden vatandaşlarımıza havalimanlarında vize ita edilmezken, Amman aktarmalı olarak Irak’a seyahat eden vatandaşlarımıza Irak havalimanlarında vize ita edilmektedir. Bununla birlikte, karayolu ile Irak’a seyahat etmek isteyen vatandaşlarımızın, Irak’ın dış temsilciklerinden önceden vize almaları gerekmektedir. IKBY üzerinden “Irak vizesi” olmadan kara veya hava yoluyla seyahat edebilen vatandaşlarımız, Irak’ın geri kalanında vize alamamakta veya vizesiz girmiş durumuna düşmekte, çeşitli cezalara çarptırılabilmektedir. Dubai Limanı ile Umm Kasr Limanı arasında düzensiz aralıklarla yapılan deniz ulaşımı yoluyla Basra’ya seyahat edebilecek vatandaşlarımıza ise Umm Kasr Limanında vize ita edilmemektedir. Irak ile vize rejimi yukarıdaki gibi olmasına rağmen, Irak makamları zaman zaman vize rejiminde ani değişiklikler yapabilmekte, bu durum vatandaşlarımızın mağduriyetine sebep olmaktadır. Bu nedenle, vatandaşlarımızın Irak’a seyahatlerinden önce Irak’ın ülkemizde bulunan temsilcilikleriyle irtibata geçmesinde yarar görülmektedir. Irak vatandaşlarının tabi olduğu vize rejimi Resmi ve umuma mahsus pasaport hamilleri vizeye tabidir. Resmi pasaport hamillerinin dış temsilciliklerimizden vize alması gerekmektedir. Umuma mahsus pasaport hamilleri, Bağdat, Erbil, Süleymaniye, Musul, Basra ve Amman'dan İstanbul Atatürk veya Antalya Havalimanlarına gerçekleştirilen uçuşlarla Türkiye'ye gelmeleri ve diğer belli koşulları karşılamaları kaydıyla vizelerini anılan Havalimanlarında alabilir. Ayrıntılı bilgi için dış temsilciliklerimizle irtibata geçilmesi gerekmektedir.
ABD bütün savaşlara provokasyonla girmiştir. 1898 İspanya Savaşı'na girmek için Santiago körfezinde kendi Maine gemilerini batırdılar. 385 denizcileri öldü. Birinci Dünya Savaşı'na Lusitania'nın batmasıyla girdiler. İkinci Dünya Savaşı'na Pearl Harbour ile girdiler ve burada niçin tam tedbir almadıkları hala bir sırdır. Vietnam'a müdahale için Tonkin Körfezi'nde olay çıkarttılar. Irak savaşı için 11 Eylül vesile oldu ki, bunun yapılmasının veya önlenememesinin temelinde yine - Şayet Bin Ladin sorumlu ise en azından dolaylı olarak- ABD gizli servisleri vardır. Muhtemelen bu provokasyonlar hiçbir zaman açığa çıkmayacaktır. Tıpkı ABD'nin büyük cinayetlerinin hiç aydınlanmadığı gibi
- 0100 Son Güncelleme - 0100 Türkiye, ABD-İngiltere ittifakından kopunca borsa geriledi. 10 milyar dolarlık bir değer kayboldu. 100 milyar dolar değer kazanan Birleşik Amerikada ve İngilterede borsa, Irak operasyonu başlayınca yükseldi. Türkiye, ABD-İngiltere ittifakından kopunca borsa geriledi. 10 milyar dolarlık bir değer kayboldu. 100 milyar dolar değer kazanan Birleşik Amerikada ve İngilterede borsa, Irak operasyonu başlayınca yükseldi. Kuzey Iraka, Amerikan tümenini topraklarımızdan geçirse idik, birlikte girebilirdik. Şimdi zorlaştı. Savaş sonrası Irak düzenlemesinde Türkiyenin masaya oturması ihtimali çok azaldı. Fakat en vahîmi, Amerikanın, Iraktan sonraki Avrasya projelerinde Türkiyeyi dikkate almamasıdır. Kısa zamanda Washingtonın güvenini kazanamazsak, Türk dış politikasındaki kopuş, bizi kenarda bırakır. Washington, Türkiyeyi, stratejik müttefiklikten öte her istediğini yerine getirmeye âmâde ve istenenin istediği kadarı verilmesine razı gördüğü için, hayal kırıklığına uğradı. Demek, gerçek politikadan ayrıldı. Biz de öyle... Çok iyi ilişkilerimiz bulunan, dünyaya hükmeden bir devleti, oyalıyarak, bekleterek, savaşı engelliyeceğimizi sandık. Amerikanın Birleşmiş Milletleri dinlemiyeceğini kestiremedik. Açık konuşmak iyidir, tam bir zekâsızlık ve vizyon eksikliği sergiledik. Demek kopuşta, iki taraf da kusurludur. Ama aradaki muazzam farkı şimdiden görmemiz gerekir Hatalı taraflardan biri, süper bir devlettir. Süper devletler, hesap vermezler ve hesap ödemezler. Süper olmayan devletlerin yöneticileri, tarih okumuşlarsa, bunun böyle olduğunu bilir, buna göre hareket ederler. Şimdi Irakın 100 milyar dolarlık imarı projesinde pay alacağımız yerde, ikinci derecede taşeronluğa razı olacağız. Amerikayı İskenderun Körfezinde bekletmek açıkgözlülüğüne soyunanların ceremesini milletçe çekeceğiz. Politik dehamızı sergiliyerek mi, ABD ve AB ile attığımız köprüleri onaracağız? Hayır! Gene jeopolitik ağırlığımızdan faydalanacağız. Evet ama, ne zamana kadar?.. Kuzey Iraka gelince, mülteci baskınına uğramamak ve Türkmen soykırımını önlemek için girebileceğiz. Zaten başka iddiamız yoktur. Aşiretlere gelince, Amerikanın -hiç olmazsa bu periyotta- onlara bağımsızlık tanımaya niyeti olmadığını sanıyorum. Piyasalar Fark % % % % % %
kuzey ırak a arabayla gitmek